Adana Hakkında

Adana’da En Popüler Öğrenci Mekanları Burada! Öğrenci Dostu Eğlence Mekanları Restorantlar, Cafeler Ve Gezilip Görülecek Yerleri Sizin İçin İnceledik ! Yurtlarburada.com üzerinden Şehri tanı, bilgi al !

Adana Şehrindeki Yurtlar
Üniversite
2Üniversite
Aktif Yurt
12Aktif Yurt
izmir yurtizmir yurtAdana

Kategori Seçiniz

Hakkında
İlçeler
Üniversitler

Adana’yı Keşfet

Adana’yı görmeden, bir Adanalı sevmeden, Adana’da Kebap yemeden ölmeyin” sözünü çoğunuz duymuşsunuzdur. Öyle ki memleketin adrenalin dinamosu Adana gibi şehri dünyayı gezsen bulamazsın. Yolu Adana’dan geçen herhangi biri bu şehrin havasını solumuş, suyundan içmiş, mutfağından tatmışsa Adana’yı ve Adana’ya dair hatırladıklarını unutması mümkün değildir. Birçoğunun yaşayamam diye ayak bastığı Adana ” başka şehirde yaşayamam ” dediği tutku dolu bir şehir haline gelir. Her Türk’ün 2. memleketidir Adana. Yiyeceği millidir, içeceği millidir, şahsına münhasır kültürü her Türk vatandaşının kendine bir parça bulabileceği cinstendir.

Adana Çukurova Üniversitesi’nde Yaşam 

Adana’da öğrenci olmak; her şeyden önce Çukurova Üniversitesi gibi muazzam bir üniversitede kartpostalları andıran bu manzarada öğrenciliğin tadını çıkarmaktır. Çukurova Üniversitesi Türkiye’de sayılı üniversite bu kadar güzel bir kampüse sahiptir. Hava almaya, arkadaşlarla buluşmaya, kafa dinlemeye veya gezmeye kampüse gider Adana üniversite öğrencisi. Çünkü görebileceğiniz en muhteşem manzaralı, en güzel kampüslerden biridir Çukurova’nın kampüsü. Adana’da üniversite okumaya geldiysen, Adana’yı bilmeyen insanların sana sanki savaşın ortasında yaşıyormuşsun gibi dehşetle yaklaşmasına alışkın bir hayat sürdürürsün. Birçoğunun şaşırdığı sana normal gelir, onların imkânsız dediği şeyler senin hayat standartların olmuştur bile. Monoton şehirlerin kalıplaşmış yaşantılarının ötesinde renkli ve kimine göre büyülü bir şehirdir Adana.

Adana’da Sosyal Yaşam...

Kolaydır Adana’da öğrenci olarak yaşamak, azıcık öğrenim kredisiyle bile paşalar gibi öğrencilik hayatı sürersin. Adana’da her şey bütçene göredir, yemeğe, ulaşıma, giyime tonlarca para harcamazsın. Esnafı da şoförü de bakkal amcası da merhametlidir. Halden anlar. İstanbul’da 50 kuruşun yetişmediği için ne diyeceğim diye çekinirken Adana’da cüzdanını evde unuttuğunda şoföre ücret uzatamazsan, canın sağ olsun denir, hatta bir ihtiyacın var mı diye sorulur. Bakkalda gözünün kaldığı çikolata ” benden olsun ” diye uzatılır. Çorba almaya girdiğin büfe sahibi, öğrenci olduğunu öğrenince bir paket makarna uzatır sana, sanki çorbanın Adana’ya özgü promosyonu kisvesi altında, mahcup etmeden. Biri damda mangal yaparken yan taraftaki öğrenciler tencere tava yemek yapıyorsa Adanalının içi rahat etmez boğazından kısıp onlarla paylaşır.


Adana’da öğrenciyseniz eğer, en az 30 kez bedeninin yarısı otobüsün dışında gitmişsindir Çukurova Üniversitesi fakültelere kadar. 10. seferden sonra bedenine vuran rüzgârdan hasta olmadan keyif almanın taktiklerini öğrenirsin! Baraj yolu Balcalı’nın turuncusunu gördükçe huzur bulur, her zaman oturacak bir yer bulmanın bir lüks olduğu gerçeğini zor da olsa anlarsın. Otobüs muavinlerinin yolculara karşı samimiyetinden ilk anda dehşete düşülen ama zamanla alışılan yolculuklarla geçer günün. Her ne kadar son zamanlarda çıkan yasaların ardından ” muavin yok ” yazılarıyla karşılaşıp için burkulsa da, Adana’nın otobüs muavinleri, şehri yaşanabilir kılan, tez konusu bir garip insanlardır.

Adana’da Ne Yenir Ne İçilir...


Adana’da yemek demek hayat demektir. Sadece biyolojik bir ihtiyaç değil başlı başına bir yaşam kültürüdür. Kebaptan tut İçli köfteye, bazlamadan, kelle paçaya, envaı tatlı çeşitlerinden unlu mamullere kadar dünya mutfağının başkentidir. Günün her saatinde yiyecek bir şey bulabilirsin Adana’da asla aç kalmazsın. Yemeğin yanında Cola değil şalgam içmeyi zamanla öğrenirsin. Ve en güzel Kebabın salaş, en alelade, sokak üstündeki tablacılardan yeneceğini görünce sürprizlerle dolu bir şehirde olmanın tadını çıkartırsın. Adanalıların hayatını damak zevklerine göre şekillendirdiğini keşfeder, midesinin peşinden koştururken yaşadığı maceralarla anılarına yeni bir yaşanmış daha kazırsın.


Adana’da öğrenciyseniz, sosyeteye karışmak Ziya Paşa’da Özal’da kahve içmektir, alışveriş yapmak ise Amerikan Pazarı’ndan kaçak dexter, lacoste almak Arkadaşlarına çikolata kokuyor mu? diye sorup karizma yapmaktır. Dexter Adana’da yetişen nemi ve sıcağı seven bir ayakkabı türüdür. Amerikan pazarı ve mısır çarşısı’nda merdiven altı imalatları hala devam etmektedir Perakende fiyatı 75 ten açılır, sıkı pazarlık sonunda 25 TL’ye bırakılır.


Adana'da öğrenci olmanın en çekilmez yanı tatbiki sıcağıdır. Marketten aldığınız içeceğin eve gidene kadar demleme çay olduğunu görünce cehennemin Adana’nın en yakınında olduğunu anlar, yerli halk gibi sıcağa karşı kendince yaratıcı çözüm önlemleri geliştirerek bunu bir zevk haline getirirsiniz. Termometrenin 68 dereceyi gösterdiği, insanların çaresizlikten güneşe ateş ettikleri kavurucu sıcaklarında ise bir komando gibi hayatta kalma becerileri edinirsin. 


Üzerine yapışan tişörte, camcılık olmuş bedenine karşı dimdik ayakta durmayı öğrenirsin. Sıcağa karşı serinleme taktikleri geliştirirken herkes insan zekâsının üstünlüğünü bir kez daha fark edip hayran kalır. Yaşınız geçmemişse kanala atlar, hafta sonu Seyhan nehrinde mangala akar, günübirlikçiler furyasından olarak Karataş ve Yumurtalık’a kısa ziyaretler geliştirerek serinlersiniz. Sonra orada çekildiğiniz cillop gibi fotoğrafları arkadaşlarınıza göstererek Adana’nın Akdeniz’de olduğunu hatırlatarak bir köşede utanmasını sağlarsınız. 


Adana’da geçen öğrencilik yıllarından sonra dilinize “Nabi yün, sen bilin, ayyukunu, bakalı” gibi kelimeler kazandırır bu şehir. Bir zaman sonra istemsizce kullandığınızı fark eder şaşırasınız. Muavinlerinin “Gazipaşa, Kemalpaşa, Sular, İstasyon, Atatürk caddesi, Gül bahçesi, Küçük saat, Büyük saat, Yağ Camii, Altıkta, Çaaarşıııı..” cümlesini bir kaç saniye içinde söyleyebildiği Küçük saat, Büyük saat, Saydam Caddesi.. Hepsi totalde çarşı’dır artık ayrı gayrısı yoktur! Seyhan ve Yüreğir ortasından geçen Seyhan Nehri ile beraber iki yakaya ayrılır. İçinden nehirler geçen şehirler güzeldir der şair.


Adana’da öğrenci olduysan artık Adanalısındır, Allah’ın adamısındır! Kopamazsın bu plakası gibi 1 numaralı memleketten!” Bu şehirden kolay kolay gidemezsin. Aklın kalır... Anıların kalır... Sevdiğin kalır... Ailen gardasın kalır. Yarım kalırsın...


Adana’yı Keşfet

Adana’yı görmeden, bir Adanalı sevmeden, Adana’da Kebap yemeden ölmeyin” sözünü çoğunuz duymuşsunuzdur. Öyle ki memleketin adrenalin dinamosu Adana gibi şehri dünyayı gezsen bulamazsın. Yolu Adana’dan geçen herhangi biri bu şehrin havasını solumuş, suyundan içmiş, mutfağından tatmışsa Adana’yı ve Adana’ya dair hatırladıklarını unutması mümkün değildir. Birçoğunun yaşayamam diye ayak bastığı Adana ” başka şehirde yaşayamam ” dediği tutku dolu bir şehir haline gelir. Her Türk’ün 2. memleketidir Adana. Yiyeceği millidir, içeceği millidir, şahsına münhasır kültürü her Türk vatandaşının kendine bir parça bulabileceği cinstendir.

Adana Çukurova Üniversitesi’nde Yaşam 

Adana’da öğrenci olmak; her şeyden önce Çukurova Üniversitesi gibi muazzam bir üniversitede kartpostalları andıran bu manzarada öğrenciliğin tadını çıkarmaktır. Çukurova Üniversitesi Türkiye’de sayılı üniversite bu kadar güzel bir kampüse sahiptir. Hava almaya, arkadaşlarla buluşmaya, kafa dinlemeye veya gezmeye kampüse gider Adana üniversite öğrencisi. Çünkü görebileceğiniz en muhteşem manzaralı, en güzel kampüslerden biridir Çukurova’nın kampüsü. Adana’da üniversite okumaya geldiysen, Adana’yı bilmeyen insanların sana sanki savaşın ortasında yaşıyormuşsun gibi dehşetle yaklaşmasına alışkın bir hayat sürdürürsün. Birçoğunun şaşırdığı sana normal gelir, onların imkânsız dediği şeyler senin hayat standartların olmuştur bile. Monoton şehirlerin kalıplaşmış yaşantılarının ötesinde renkli ve kimine göre büyülü bir şehirdir Adana.

Adana’da Sosyal Yaşam...

Kolaydır Adana’da öğrenci olarak yaşamak, azıcık öğrenim kredisiyle bile paşalar gibi öğrencilik hayatı sürersin. Adana’da her şey bütçene göredir, yemeğe, ulaşıma, giyime tonlarca para harcamazsın. Esnafı da şoförü de bakkal amcası da merhametlidir. Halden anlar. İstanbul’da 50 kuruşun yetişmediği için ne diyeceğim diye çekinirken Adana’da cüzdanını evde unuttuğunda şoföre ücret uzatamazsan, canın sağ olsun denir, hatta bir ihtiyacın var mı diye sorulur. Bakkalda gözünün kaldığı çikolata ” benden olsun ” diye uzatılır. Çorba almaya girdiğin büfe sahibi, öğrenci olduğunu öğrenince bir paket makarna uzatır sana, sanki çorbanın Adana’ya özgü promosyonu kisvesi altında, mahcup etmeden. Biri damda mangal yaparken yan taraftaki öğrenciler tencere tava yemek yapıyorsa Adanalının içi rahat etmez boğazından kısıp onlarla paylaşır.


Adana’da öğrenciyseniz eğer, en az 30 kez bedeninin yarısı otobüsün dışında gitmişsindir Çukurova Üniversitesi fakültelere kadar. 10. seferden sonra bedenine vuran rüzgârdan hasta olmadan keyif almanın taktiklerini öğrenirsin! Baraj yolu Balcalı’nın turuncusunu gördükçe huzur bulur, her zaman oturacak bir yer bulmanın bir lüks olduğu gerçeğini zor da olsa anlarsın. Otobüs muavinlerinin yolculara karşı samimiyetinden ilk anda dehşete düşülen ama zamanla alışılan yolculuklarla geçer günün. Her ne kadar son zamanlarda çıkan yasaların ardından ” muavin yok ” yazılarıyla karşılaşıp için burkulsa da, Adana’nın otobüs muavinleri, şehri yaşanabilir kılan, tez konusu bir garip insanlardır.

Adana’da Ne Yenir Ne İçilir...


Adana’da yemek demek hayat demektir. Sadece biyolojik bir ihtiyaç değil başlı başına bir yaşam kültürüdür. Kebaptan tut İçli köfteye, bazlamadan, kelle paçaya, envaı tatlı çeşitlerinden unlu mamullere kadar dünya mutfağının başkentidir. Günün her saatinde yiyecek bir şey bulabilirsin Adana’da asla aç kalmazsın. Yemeğin yanında Cola değil şalgam içmeyi zamanla öğrenirsin. Ve en güzel Kebabın salaş, en alelade, sokak üstündeki tablacılardan yeneceğini görünce sürprizlerle dolu bir şehirde olmanın tadını çıkartırsın. Adanalıların hayatını damak zevklerine göre şekillendirdiğini keşfeder, midesinin peşinden koştururken yaşadığı maceralarla anılarına yeni bir yaşanmış daha kazırsın.


Adana’da öğrenciyseniz, sosyeteye karışmak Ziya Paşa’da Özal’da kahve içmektir, alışveriş yapmak ise Amerikan Pazarı’ndan kaçak dexter, lacoste almak Arkadaşlarına çikolata kokuyor mu? diye sorup karizma yapmaktır. Dexter Adana’da yetişen nemi ve sıcağı seven bir ayakkabı türüdür. Amerikan pazarı ve mısır çarşısı’nda merdiven altı imalatları hala devam etmektedir Perakende fiyatı 75 ten açılır, sıkı pazarlık sonunda 25 TL’ye bırakılır.


Adana'da öğrenci olmanın en çekilmez yanı tatbiki sıcağıdır. Marketten aldığınız içeceğin eve gidene kadar demleme çay olduğunu görünce cehennemin Adana’nın en yakınında olduğunu anlar, yerli halk gibi sıcağa karşı kendince yaratıcı çözüm önlemleri geliştirerek bunu bir zevk haline getirirsiniz. Termometrenin 68 dereceyi gösterdiği, insanların çaresizlikten güneşe ateş ettikleri kavurucu sıcaklarında ise bir komando gibi hayatta kalma becerileri edinirsin. 


Üzerine yapışan tişörte, camcılık olmuş bedenine karşı dimdik ayakta durmayı öğrenirsin. Sıcağa karşı serinleme taktikleri geliştirirken herkes insan zekâsının üstünlüğünü bir kez daha fark edip hayran kalır. Yaşınız geçmemişse kanala atlar, hafta sonu Seyhan nehrinde mangala akar, günübirlikçiler furyasından olarak Karataş ve Yumurtalık’a kısa ziyaretler geliştirerek serinlersiniz. Sonra orada çekildiğiniz cillop gibi fotoğrafları arkadaşlarınıza göstererek Adana’nın Akdeniz’de olduğunu hatırlatarak bir köşede utanmasını sağlarsınız. 


Adana’da geçen öğrencilik yıllarından sonra dilinize “Nabi yün, sen bilin, ayyukunu, bakalı” gibi kelimeler kazandırır bu şehir. Bir zaman sonra istemsizce kullandığınızı fark eder şaşırasınız. Muavinlerinin “Gazipaşa, Kemalpaşa, Sular, İstasyon, Atatürk caddesi, Gül bahçesi, Küçük saat, Büyük saat, Yağ Camii, Altıkta, Çaaarşıııı..” cümlesini bir kaç saniye içinde söyleyebildiği Küçük saat, Büyük saat, Saydam Caddesi.. Hepsi totalde çarşı’dır artık ayrı gayrısı yoktur! Seyhan ve Yüreğir ortasından geçen Seyhan Nehri ile beraber iki yakaya ayrılır. İçinden nehirler geçen şehirler güzeldir der şair.


Adana’da öğrenci olduysan artık Adanalısındır, Allah’ın adamısındır! Kopamazsın bu plakası gibi 1 numaralı memleketten!” Bu şehirden kolay kolay gidemezsin. Aklın kalır... Anıların kalır... Sevdiğin kalır... Ailen gardasın kalır. Yarım kalırsın...